Yazilar

<< Terug naar home | Analiz Haber

Posted by Gazeteci
Apr 24, 2016

Hengelo Türk Çeşmesi’nin simgesel anlamı | Burhanettin Carlak

Hollanda`nın Hengelo şehrinde, İstasyon meydanında kubbeli, dört cepheli bir Türk ceşmesi yapıldı. Ҫeşmenin şehrin mimari aҫıdan silüetine Türküaz bir renk kattığı bariz şekilde görülüyor. Amsterdam`ı Berlinè bağlayan demiryolunun son noktası Hengelo istasyonu II. dünya savaşında stratejik konumundan ötürü bombardımana maruz kalmış. Hemen önünde yenilenen otobüs terminali ile birlikte ulaşımın merkezi. Türk Ceşmesi bulunduğu alan itibari ile şehre gelenleri karşılıyor ve adeta ‘hoşgeldiniz’ diyor.

Elbette sayıları binleri geҫmiş Avrupa`daki Türk camilerimizin avlularında sebiller, şadırvanlar var ancak Viyana`da Yunus Emre`nin 750. Doğum yilümünde Türkenschanzpark`da yapılan yine kubbeli dört cepheli Ceşme ile birlikte Hengelo`daki Türk Ceşmesi şehre hediye edilen ilk iki ҫeşme olma niteliğınde.

image

Çeşme Fikri

2006-2014 Yılları arasında Hengelo belediye meclis üyeliği yaparken, kalıcı, ileriki yillarda da sürdürülebilir olacağı düşüncesi ile Türkiye `den bir şehirle belediyecilik alanında ortak ҫalışmalar yapilabilmesi iҫin girişimlerde bulunmuştum. Şehirde yaşayan yaklaşık 5 bin Türk kökenli vatandaş arasında ekseri Yozgatlının olması nedeni ile Yozgatn dönemin Belediye başkanı Yusuf Başer beyi Hollanda`ya davet ederek ilk temaslar sağlanmıştı. Başer`in son ziyaretinde Hengelo-Yozgat vakfı yöneticileri ile istişare ederek kendisi ile Hengelo şehrinde bir Türk ҫeşmesi yapılması fikrimi paylaştım. Türk Dünyası Belediyeler Birliğı başkan yardımcılığı da yapan Başer`in fikrim karşışındakı heyecanlı gülümseyişini halen unutmuyorum.

Ҫeşme fikrimiz projelendirildikten sonra şahsen estetik ve ortak kültürel karakteristiklerin öne ҫıktığı bir tasarım düşlemiştim. Keҫiören Estergon kalesindeki ҫeşme ile Sultanahmet meydanında Hürrem Sultan Hamamı önündeki mermer ҫeşme mütevazi ama ince desenleri ile en ҫok etkilendığım ҫeşmelerdi. Ancak Hengelo-Yozgat Vakfı başkanı Ayhan Coşkunsu, Yozgat`daki bir ҫeşmeye atıfla farklı bir kompozisyon düşündüklerini belirtti. Itiraf etmeliyim ki Vakfın yöneticilerinden mimar Okan Sarıaslan da büyük bir fedakarlıkla daha ҫok haşmeti öne ҫıkartan güzel bir tasarım gerҫekleştirip, başarılı insaat koordinatörlüğü ile de Ceşme`yi inşa etti. Kendilerini tebrik ediyorum. Burada Yozgatlı işadamlarını da sosyal sorumluluk örneği bakımından vurgulamak gerekiyor.imageSu Kültürümüz Kültür Coğrafyamızın Vazgeҫilmezi,
Kayseri`deki bugün Selҫuklu müzesi olarak kullanılan Gevher Nesibe Tıp Tarihi müzesinde görülecektir ki, Selҫuklu ve Osmanlı döneminde ruh hastaları devlet imkanları ile hem müzik hem de su sesi ile telkin edilerek tedavi edilmeye ҫalışılmıstir. Dr. Rahmi Oruҫ Güvenҫ tarafından halen sürdürülen bu gelenek Avrupa`ya da Belҫika`da yaşayan sufi Neyzen tarafından da taşınmıştır.

Gazetecilik hevesi ile Balkanlardan, Kırım`a oradan da Türklüğün hac merkezi diye tanımladığım Orta Asya`dan Semerkant`a kadar gezi – incelemelerim ve belgesel ҫalışmalarım oldu. Gözlemlerimi de Ufuk gazetesinde seri inceleme yazıları olarak yayımladım.

Türk Ceşmeleri hakkında da gittiğim şehirlerde amatörce ҫektiğim binden fazla ҫeşme fotografından bazılarını hikayeleri ile birlikte sergilemek iҫimde ukte olarak kalan heveslerim arasında. Alman imparatoru II. Wilhelm`in bizden aldıkları karşısında Ҫesme yaptırmış olması, gönlümuzun ҫeşme karşısındaki hassasiyetini gösteririr. Kırım Bahҫesaray`daki Gözyası Ceşmesi zerafet ve felsefi derinliğin güzel bir örneğidir.

Gönül ve kültür coğrafyamızın ortak özelliklerinden birisi de hemen her şehrin, hatta her köyün kendine özgü bir ҫeşmesinin oluşu. Bir ҫok kültürde hayat kaynaği olan su, hayır ve imar kültürümüzün neticesinde bir nevi sosyal adalet duygusu ile yerleşim birimlerinin göbeğine getirilmiş. Mabetlerin yanı sıra şehir ve köy meydanlarının adeta merkezi olan ҫeşmeler bir buluşma merkezi olmuş.

Edebiyatımızda başlı başına bir yer eden su kültürü adeta bir metfor gibi farklı boyutlarla karşımıza ҫıkıyor. En büyük Türk şairi olarak kabul edilen divan edebiyatımızın zivesi Fuzuli`nin su kasidesi de buna örnektir. Karacoğlan`ın Türkmen kızlarına yazdığı şiirlere ilham olabilmesi iҫin herhalde bir ҫeşme basını beklemesi gerekiyordu. Arabesk müziği sevmeyenlerimiz bile Ferdi Tayfur un ölümsüz ҫeşme eserini mırıldanırlar.

image

Kardeş Belediyecilik, Göҫ, Hemşehricilik ve Beşeri sermaye

Hollanda ve Türk şehirleri arasında tesbit edebildiğım 15`e yakın kardeş şehirlik projesi var. Ancak kadro ve vizyon eksikliği, ҫalışmaların kurumsal olmaması gibi nedenlerle Türk tarafının proje üretmede ve ilişkilerin iҫini doldurmada yetersiz kaldığı söylenebilir. Hollanda Belediyeler Birliği bu alanda bir Turkiye Platformu daha kurmuş daha sonra kısıtlamalar netecesinde, platformu rafa kaldırmıştı.

Medeniyetinin sınırları, siyasi sınırlarının ötesinde olan Türkiye Doğu Türkistan`dan. Adriyatik`e kadar kadar en ücra beldelere kadar yalnız illerin değil ilҫe ve beldelerle de kardeşlik projelerini geliştirmelidir. Sürdürülebilir, küҫük sembolik ҫalışmalar, taşra iҫin de dışa aҫılma fırsatı olabilir.

Zannedildiğı gibi Türkiye`nin sadece yalnız doğu illerinden göҫ yok. Giresun`un, Kastamonu`nun Yozgat`in kendi illeri dışında yaşayan hemşehrileri nufusunun iki, hatta üҫ katı. Başta turizm ve tanıtım olmak üzere hariҫde yaşayan kitle bir beşeri sermaye olarak değerlendirilmeli. Özellikle iҫine kapalı beldeler iҫin bir kültürel etkileşim fırsatı olabilir.

Ҫeşmenin Simgesel Anlamı

İcinde yaşadığımız ülkelerin bizleri sırf sosyal devlet imkanlarından geҫinen, üretmeden-tükeden, sanattan- bilime hayatın hiҫ bir alanında katkısı olmayan topluluklar olarak gömektedirler.

Terörizm, radikalleşme, mülteci dalgası ve son algı operasyonları gösteriyorki Avrupa`daki Türk toplumu artık iҫine kapalı, kayıtsız tavrından vazgeҫmelidir Bu algının değışmesi iҫin de yine lobiclik önemli. Lobiciliğin de ilk ve en önemli ayaği kültür ve fiziki görünümdür.

Yapılarımız mimari dokuyu, bütünlüğü hiҫe saymamalı. Bulunduğu mekana katkı sağlamayan ve iğreti gibi duran yapılar yerine, estetik görünümünden, fonksiyoner kullanımına kadar mahallesini şenlendiren ve bir kazanım olarak görünmelidir. Camilerimiz bazen bir bank, bazen bir saat, termometre levhası, sokağinda yararlabileceği bir sebil veya ҫeşmeyle katkı değer sunmalıdır.

Apr 24, 2016
blog comments powered by Disqus
Loading posts...