Yazilar

<< Terug naar home | Haber

Posted by Gazeteci
Jan 01, 2014

AB ÜLKELERİNDEKİ TÜRK TOPLUMUNA AÇIK ÇAĞRI | N. Türkkol

GERİ KABUL ANLAŞMASININ ONAYLANMASINI DURDURALIM!

Geri Kabul Anlaşması (GKA) 16 Aralık 2013 tarihinde imzalanmıştır. GKA ile birlikte aynı tarihte Türkiye ile AB “Vize Muafiyeti İçin Yol Haritası” belgesini de imzalamıştır.

Türkiye Hükümeti bu süreci Türk vatandaşlarının AB ülkelerine vizesiz gelmelerinin sağlandığı yönünde AB’ye karşı bir zafer kazanılmış gibi duyurmuştur.

Türkiye’de ve az da olsa AB ülkelirinde bazı kurum ve kuruluşlar bu süreci olumlu bir gelişme olarak gösterme gayretine girmiştir.

Avrupalı Türk Avukatlar Birliği’nin GKA’na ve imza aşamasından sonraki sürece ilişkin değerlendirmeleri ve görüşleri şöyledir.

1. GKA, insan hakları temel sözleşmelerine aykırı bir metindir. Anlaşmanın onaylanmasından sonra Türkiye, Birleşmiş Milletler’de temel insan haklarına aykırı bir anlaşmayı onayladığı için eleştirilecektir.
2. GKA’nin, Türkiye AB Ortaklık Hukukunda herhangi bir zemini yoktur. GKA işçilerin serbest dolaşımı ile ilgili kazanımları tamamen yok etmektedir.
3. AB ülkelerinde yasal oturum hakkı olan her bir Türk vatandaşı bu anlaşmanın kapsamı dışına çıkarılmalıdır. İdare tarfından, yasal ikamet hakkını herhangi bir nedenle kaybetme riskiyle karşıya bırakılan ya da kaybettirilen her Türk vatandaşının yargıya başvurma ve yargı süreci tamamlanana kadar bulunduğu ülkede kalma hakkı vardır. Bu hak hiç suretle kaybettirilemez.
4. GKA’nda mütekabiliyet esası yoktur. Mütekabiliyet esasının olduğunu iddia etmek bir aldatmacadır. Anlaşma, AB’de ikamet eden-bulunan Türk vatandaşları ile üçüncü ülke vatandaşlarının Türkiye’ye iadesi hakkındadır.
5. GKA ile vize muafiyeti kavramının hiçbir hukuki bağlantısı yoktur. Birbirlerine koşut olarak gösterilmesi kabul edilemez.
6. Vize muafiyeti kavramı bir aldatmacadır. Vize muafiyeti Türkiye’nin Schengen bölgesine kabul edildiği anlamına gelmez. Herhangi bir AB ülkesine giriş yetkisi sınır polisine/memuruna devredilmiş olacaktır. Koşullar daha da ağır olacaktır.
7. GKA’nda, Türkiye AB Ortaklık Hukuku kapsamında kazanılmış hakların korunacağına dair tek bir paragraf yoktur. Dikkat edin! AB ülkelerininin ABAD kararlarına saygı duyacağı ve bu kararları uygulayacağına dair ne GKA’nda ne de Yol Haritasında tek bir madde yoktur.
8. “Vize Muafiyeti İçin Yol Haritası” Türkiye Hükümetinin iddia ettiği gibi ne bir zafer dir, ne de bir kazanımdır. Yol Haritasında sadece ve sadece Türkiye’nin uyması gereken zorunlu trafik işaretleri vardır. Bu haritada AB’nin hiçbir taahhütü yoktur. Türkiye bu zorlu parkuru tamamlarsa, AB Komisyonu, AB Parlamentosuna vize muafiyeti için bir teklifte bulunacaktır. Karar AB Parlamentosundadır. AB Parlamentosu teklfi kabul etse bile, bu Türklerin AB’ye serbestçe girip, AB ülkeleri arasında serbestçe dolaşabileceği anlamına gelmemektedir.
9. Ne GKA ne de yol haritası, bırakın Türk vatandaşlarının vizesiz AB ülkelerine girişini, Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın hizmet sunucularının serbest dolaşımı ile ilgili kararının uygulanacağı hakkında tek bir cümle içermemektir.
10. Vize Muafiyeti İçin Yol Haritası, Türkiye Hükümetinin ve bazı çevrelerin iddia ettiği gibi bir hukuki metin değildir. AB ülkelerindeki hiçbir mahkeme bu metni bir anlaşma gibi kabul etmeyecektir.
11. Vize Muafiyeti İçin Yol Haritası, AB’nin sunduğu ve kabul ettirdiği bir metindir. Türkiye sadece bazı maddelere “kutu içinde” şerh koymuştur. Her bir şerh anlaşmazlık ifadesidir. Uygulamaya geçildiğinde hangi metnin geçerli olacağına dair bir hüküm yoktur.
12. Vize Muafiyeti Yol Haritasında, Türkiye Hükümetinin iddia ettiğinin aksine tek bir olumlu cümle yoktur.
13. Ne Avrupalı Türk Avukatlar Birliği ne de Türk halkının, “Türklerin Türkiye içinde serbest dolaşım hakkının tanınması” gibi bir ifadeyi kabul etmesi mümkün değildir. Türkiye Hükümetinin bu ifadenin anlaşma ile ilgi olmadığına dair bir şerh koyması bu ifadeyi ortadan kaldırmamaktadır. Türkiye Hükümeti böyle bir ifadenin yer aldığı bir metni imzalamıştır.
14. Türkiye’nin, AB ülkelerinde belgesiz durumda bulunan üçüncü dünya ülkesi vatandaşlarını kabul etmesinin insani ve maddi külfetini nasıl karşılayacağı ayrı bir tartışmanın konusudur.
15. Avrupalı Türk Avukatlar Birliği, yukarıda belirtilen tezlerini her türlü platformda tartışmaya ve savunmaya hazırdır.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

European Association of Turkish Lawyers

Avrupalı Türk Avukatlar Birliği

Jan 01, 2014
blog comments powered by Disqus
Loading posts...