Yazilar

<< Terug naar home | Hollanda'dan

Posted by Gazeteci
May 20, 2014

Avrupa Birliğinin önemi vatandaşa yeterince anlatılamadı!

Amsterdam Tartışmalarının 30.’su 22 Mayıs tarihinde yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerinde yarışacak adaylardan Kaya Turan Koçak (CDA), Adnan Tekin (PvdA) ve Güliz Tomruk-Kişi’nin (Groen Links) katılımlarıyla gerçekleştirildi.

Adayların kendi Avrupa vizyonları, bu vizyonlarında Avrupa Parlamentosunun rolü ve aday olma gerekçelerini katılımcılarla paylaşmalarının ardında başlayan tartışmada öne çıkan en önemli unsur siyasi katılımın önemi oldu.

PvdA 7. Sıra adayı Adnan Tekin, özellikle vatandaşın mevcut krizden çok etkilendiğini ve eski Doğu bloku ülkelerinden ucuz işçiler getirilmesinden dolayı da zaman zaman ellerindeki işlerinden olduklarını söylerken, bu durumda iki taraflı bir haksızlık ve sömürünün söz konusu olduğunu söyledi. Tekin’e göre ucuz işçiler sömürülürken Hollandalı işçiler de onlar yüzünden işlerini kaybetmektedirler. Bu duruma bir dur demenin yolunun Brüksel’den geçtiğini ve bu yüzden aday olduğunu söyleyen Tekin, krizin de ancak yetkilerin finans sektöründen alınıp halka verilmesiyle çözülebileceğini iddia etti.

CDA 6. Sıra adayı Kaya Turan Koçak, gençlik yıllarından beri siyasete ilgi duyduğunu ve siyasetin toplum hayatındaki öneminin hep farkında olduğu için de siyasete girdiğini belirtti. AB Projesinin Avrupalılara birlikte çalışmayı öğrettiğini ve 5 ülkeyle başlayan sürecin günümüzde 28 ülkeyle devam ettiğini belirtirken, bu işbirliği kültürüyle çok şeyin başarıldığını söyledi. AB’nin bu dev işbirliğini nasıl başardığını hep merak ettiğini söyleyen Koçak, hem bu merakı gidermenin hem de bunun nasıl başarıldığını öğrenmenin yolunun da Brüksel’den geçtiğinin bilincinde olduğu için AP’ye aday olduğunu belirtti.

Groen Links listesinin 11. Sırasından aday olan Güliz Tomruk-Kişi AB’nin önemli bir (demokratik) güç olduğunu ve üye ülkelere büyük fırsatlar sunduğunu söyledi. AB’nin mevcut krizin aşılmasında çok önemli bir rol üstlenebileceğinin ve bunun için de mevcut imkanların iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Tomruk, önümüzdeki 5 yıllık dönemde ekonomik krizden nasıl kurtulabileceğimizi, işsizlik, ayrımcılık, ırkçılık gibi meselelerle nasıl mücadele etmemiz gerektiği konusunda çaba sarf etmemiz gerekir dedi.
Avrupa karşıtı parti ve oluşumların samimiyetinin de sorgulandığı tartışmada, adayların üçü de Hollanda’nın AB’den kazanımlarının halk tarafından bilinmediği ve sadece AB karşıtlarının propagandalarından etkilendiklerinin altını çizerken, AB’nin sunduğu imkanlar ve Hollanda’nın bunlardan ne derece istifade ettiği halka iyi anlatılmalıdır dediler. Hollanda’nın ödediği 6 milyar avroluk aidatın kat kat fazlasının gerek projeler gerekse dolaylı yollardan geri geldiği de adayların üzerinde hemfikir olduğu bir başka konuydu.

20140520-102510-37510659.jpg

AB’nin imaj problemine de değinen adaylar mevcut olumsuz imajın partileri tarafından nasıl düzeltileceğini de belirttiler. CDA adayı Kaya Turan Koçak, AB’nin öncelikle kendisini sorgulayıp problemleri analiz etmesi gerekir derken, partilerinin AB’nin bürokrat ve teknokratlar tarafından değil halk, yani seçilmişler tarafından yönetilmesini hedeflediğini belirtti. PvdA adayı Adnan Tekin ise gücün finans sektörünün elinden alınıp çalışma ve maliye bakanlarına verilmesi gerekir dedi. Tekin’e göre mevcut durum devam ettiği müddetçe krizden çıkmak mümkün değildir.
Hemen hemen her siyasi partinin programında sözü geçen “Avrupa değerleri”nin ne olduğu konusundaki belirsizlikle ilgili de fikirleri sorulan adaylar, bu değerlerin Kopenhag Kriterlerinde anılan değerler olduğunu ve bunların da hiç bir dini veya kültürü öne çıkarmayan evrensel değerler olduğunu söylediler. Adnan Tekin: “Kopenhag Kriterlerinde hangi değerlerden bahsediliyorsa bizim bahsettiğimiz değerler de onlardır.”
Tartışmanın en can alıcı noktası ise tartışmadan bir gün önce CDA liste başı adayı Esther de Lange’nın bir radyo programında sarf ettiği “Türkiye hiçbir zaman AB’ye giremez” ifadesi ve onun yankılanmasıydı. CDA adayı Kaya Turan Koçak, De Lange’nın ifadesinden oldukça rahatsız olduğunu, ancak bu ifadenin parti görüşü olmadığının da bilinmesi gerektiğini söyledi. Koçak, CDA’nın konuyla ilgili görüşünün seçim programında ifade edildiğini ve bunun da hem kendisi hem de De Lange için bağlayıcı olduğunu, dolayısıyle De Lange’nın ifadelerinin kendi kişisel görüşü olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Tartışmada söz alan PvdA Milletvekili Tunahan Kuzu Ester de Lange’nın yaptığının sağ seçmenlere bir göz kırpma olduğunu, CDA liste başı adayının bu sözlerinden sonra Kaya Turan Koçak’ın seçmenlerin karşısına geçip nasıl oy isteyeceğini sordu. Kaya Turan Koçak ise sorumluluğunun bilincinde olduğunu ve göreve talip olurken neye talip olduğunu bildiğini belirtip, Esther de Lange gibilerle mücadele edebilmek için Brüksel’e gitmesi gerektiğini söyledi. Koçak CDA’da Esther de Lange gibi siyasetçilerin yanında Ben Bot, Rene van der Linden gibi siyasetçilerin de olduğunu ve bunların da göz önüne alınması gerektiğini söyledi.
Tartışma moderatörün siyasi katılımın boyutlarıyla ilgili yaptığı kısa değerlendirmeyle sona erdi.

Ahmet Suat Arı
Amsterdam Tartışmaları Moderatörü

May 20, 2014
blog comments powered by Disqus
Loading posts...