Tarihi Fırsatları kaçırdık | Zeki Baran

Hollanda Türk toplumu yerel seçimlerde olduğu gibi Avrupa Parlementosu seçimlerinde de sandığa ne yazık ki gitmedi. Bu sonucun bizi nereye götüreceğini ömrümüz varsa yaşayıp göreceğiz. Ama şunun altını çizmekte fayda var, artık Avrupa Parlementosunda Emine Bozkurt yok. Gücümüz olmasına ramen yerine birisini de seçemedik.

Hem belediye seçimlerinde ve hem de Avrupa Parlementosu seçimlerinde tarihi firsatlar kaçırdık! Belediye seçimlerinde Rotterdam gibi bir şehirde ilk defa Türk kökenli bir parti lideri Rotterdam’ı yönetmeye aday olmuştu ama seçimi kaybetti. Avrupa Parlementosu seçimlerinde aslında tüm adayları seçebilme kapasitemiz vardı ama oy sandığına gitmediğimiz için bu tarihi fırsatı kaçırdık.

Kanaat önderlerimiz artık geniş kitleleri harekete geçiremiyorlar. Hep Hollanda Türk toplumunun çok iyi örgütlendiğini söylerdik. Ama bu sonuç gösteriyor ki iyi örgütlenmiş değiliz. Öz Örgutlerimiz cok üyeli büyük örgutler… En azından dışarıdan bakıldığında öyle görünüyor. Büyük olmak ve çok üyeye sahip olmak yetmiyor. Aynı zamanda örgütlerimizi harekete geçirmek zorundayız. Aksi halde yavaş yavaş yok oluruz. Bu sonuç maalesef iyiye doğru gitmiyor!

Kafamız hala Türkiyede! Türkiye yerel seçimleri, Hollanda yerel seçimlerinden daha fazla biliniyor ve daha fazla tartışılıyor! 2 yılda bir, izne gittiği köyündeki kasabasındaki seçim için uçak bileti alarak gidip oy veren kişi, Hollandaya geldiğinde oy vermek için oyun masından kalkamıyor.  Bunu anlamak çok zor!

Medyamıza çok büyük rol düşüyor. Geniş kitleri harekete geçirmek için medyamıza çok ama çok ihtiyacımız var. Bu toplumu harekete geçirmek medya desteği olmadan olmaz. Hollanda Türk medyasıda şapkasını önüne koyup iyi bir düşünmesi gerkiyor.

Genclerimiz siyastten oy kullanmaktan çok uzak. Genç kuşağı harekete geçirmenin yolu onlara sorumluk vermekten geçer. Ben, Rotterdamda yeni yeni gençler görüyorum… Umarım bu gençler diğer akranlarını siyasete çeker ve katılımı çoğaltır.

Sonuç olarak ne yapıp yapıp bu toplumu harekete geçirmek zorundayız. Oy aynı zamanda bir güçtür. Oy kullanmayan topluluklar dikkate alınmaz. Bu gücü demokratik bir şekilde kullanmak sadece bir hak değil aynı zamanda bir sorumluktur.

Zeki Baran