”Türkiye yabancılar için konut anlamında bir cennet haline geldi”

İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizamettin Aşa, Türkiye’nin yabancılar için konut anlamında bir cennet haline geldiğini belirterek, “Özellikle körfez ülkelerinin konut alımı anlamında en çok tercih ettiği ülkelerin başında geliyoruz. Araplar, ağırlıklı olarak İstanbul’u tercih ediyor. Onların dışında Alman, Rus ve İngilizlerden ve Türk Cumhuriyetleri’nden de ciddi konut talebi var. Ama onlar daha çok güney sahillerini cazip buluyor” dedi.

Yabancıların en çok konut aldığı yerlerin başında İstanbul’un geldiğini ifade eden Aşa, bu alıcıların da büyük çoğunluğunu Körfez ülkelerinden gelen yatırımcıların oluşturduğunu dile getirdi.

Arap alıcıların da kendi içinde kategorilere ayrıldığını anlatan Aşa, “Suudi Arabistan ve Kuveyt’ten gelen alıcılar maddi durumları iyi olduğu için daha lüks semtlerden konut alıyor. Boğaz ve çevresi, Levent, Ulus, Etiler, Yeşilköy, Yeşilyurt ve Florya gibi semtleri tercih ediyorlar. Orta tabaka ise Fatih, Aksaray, Fındıkzade ve Taksim’i daha cazip buluyor. Gelir durumu daha düşük olanlar ki bunlar daha çok Suriyelilerden oluşuyor. Avcılar, Bağcılar, Güngören, Başakşehir, Esenler ve Esenyurt gibi semtlere akın ediyor” dedi.

Maddi durumu iyi olan yabancıların daha çok villa ve 5+1 şeklinde büyük konutları tercih ettiğini vurgulayan Aşa, bu yatırımcıların yılın belli döneminde gelip İstanbul’da kaldığını, boş olan dönemde ise konutlarını kiraya vererek aylık gelir elde ettiğini kaydetti.

Aşa, birçok firmanın Arap yatırımcıya özel, tavanı yüksek, geniş ve çok odalı projeler geliştirdiğini vurgulayarak, bu tip yatırımcıların bir bloğu komple satın aldığını belirtti.

Zengin yatırımcının Yalova, Bursa, Sapanca gibi hem termal hem de yeşilin bol olduğu yerleri tercih ettiğini ifade eden Aşa, şunları kaydetti:

“Sıcaktan bunalmış insanlar serin yerler ve deniz istiyor. Özellikle Doğu Karadeniz’e de ilgi göstermeye başladılar. Kendisinde olmayanı istiyorlar. Akdeniz, Ege gibi sıcak yerleri tercih etmiyorlar. Lüks, bol oda, acık ve kapalı yüzme havuzu istiyorlar. Geniş ailesi ile bir arada yaşamayı arzuluyor. Türkiye yabancılar için konut anlamında bir cennet haline geldi. Özellikle körfez ülkelerinin konut alımı anlamında en çok tercih ettiği ülkelerin başında geliyoruz. Araplar ağırlıklı olarak istanbul’u tercih ediyor. Onların dışında Alman, Rus ve İngilizlerden ve Türk Cumhuriyetleri’nden de ciddi konut talebi var. Ama onlar daha çok güney sahillerini cazip buluyor.”

‘‘Bir evde 15-20 Suriyelinin bir arada yaşaması kirayı yükseltiyor”

Aşa, maddi durumu iyi olmayan Suriyelilerin ise bir evde 15- 20 kişi şeklinde kaldığını belirterek, şöyle konuştu;

“Bu kadar insan bir evde kalınca ev sahibi de kirayı yükseltiyor. 1000 lira ödenecek bir eve 15-20 kişi kaldığı için ev sahibi 2 bin – 2 bin 500 lira istiyor. Bu da ev kiralarını yükseltiyor. Bizim vatandaşımız bu tip evlerin yoğun olduğu semtler olan Avcılar, Bağcılar, Zeytinburnu, Esenyurt ve Hadımköy gibi yerlerde ev bulmakta zorlanıyor. Bu tip bölgeler alt gelir grubundaki yabancılar için bir cazibe merkezi haline geldi.”

Projelerden toplu alışverişi daha çok Kuveyt ve Dubaili yatırımcıların yaptığını anlatan Aşa, “Ancak bu tip yatırımcıların aldıkları projelerin bazıları yıllardır tamamlanmadığı için büyük hayal kırıklığı yaşandı. Hatta Türk yatırımcıya ayrı yabancılara ayrı fiyat uygulayan firmalar oldu. Bütün bu sıkıntılar nedeniyle yatırımcılar ‘Türkiye’den konut almayın’ şeklinde propaganda bile yaptılar. Oysa elimizde yığılmış bir konut stoku var, bunu satmak istiyoruz. O zaman bu suistimal sona ermelidir. Bu, Türkiye için hem prestij hem de para kaybı” şeklinde konuştu.

Aşa, dövizdeki yükselişin konut satışlarına olumlu yansıdığına işaret ederek, son dönemde Türk lirasının dolar karşısında değer kaybetmesinin yabancı yatırımcının alım gücünü artırdığını, 120-130 bin dolara satılacak konutların 100 bin dolara kadar düştüğünü söyledi.

Aşa, yabancıların artık Türkiye’de emlakçılık işine de girdiğine dikkati çekerek, “Biz kendi kayıt dışımızın önüne geçemezken bir de Arap emlakçılar çıktı. Bu da sektörü olumsuz etkiliyor ve emlakçılar olarak durumdan rahatsızız” dedi.

”İstanbul’a Suriyelilerden sonra en çok Irak ve Libyalı’lar rağbet ediyor”

Fatih’te emlakçılık yapan Aziz Sevgin ise Suriye’de yaşanan savaş nedeniyle İstanbul’da konut alanların başında Suriyelilerin geldiğini, bunların da daha çok Aksaray ve Fatih’i tercih ettiğini söyledi.

Suudi Arabistan, Kuveyt ve Dubai gibi ülkelerden gelenlerin ise Etiler, Ulus ve Sarıyer gibi yerlerde villalar, lüks sitelerden konut aldığını anlatan Sevgin, bazı yabancıların da aldıkları konutları kiraya vererek, gelir elde ettiğini, hatta bu tip yatırımcıların artık emlakçılık yapmaya başladığını vurguladı.

Sevgin, artık Fatih’te tabelaların bile Arapça olduğunu ifade ederek, “Yerli halk semtin bu kadar Araplaşmasından rahatsız. Araplar da emlak işine girdiği için bölgede emlakçı sayısı iki-üç katına çıktı” dedi.

Aksaray’da emlakçılık yapan Yusuf Pektezel de İstanbul’da Suriyelilerden sonra en çok Irak ve Libyalı’ların ev aldığını ve kiraladığını belirterek, Araplar’ın Türkiye’ye gelmesinin en önemli nedeninin yaşanan savaş olduğunu kaydetti.

Araplar’dan gelen yoğun ilginin bölgedeki emlak fiyatlarını artırdığını anlatan Pektezel, 2+1 ve 3+1’lerin kiralarının bin 500 – 2 bin lira arasında değiştiğini, 100 metrekarelik evlerin ise 400-500 bin liraya kadar alıcı bulduğunu kaydetti.

Fındıkzade’de emlakçılık yapan Fırat Oktan ise İstanbul’da son zamanda en çok Libyalı ve Iraklıların ev kiraladığını ve aldığını vurgulayarak, 2+1 ve 3+1′ evlerin tercih edildiğini söyledi

Suriyelilerin ise maddi durumu iyi olmadığı için İstanbul’un dışındaki yerlere yöneldiğini anlatan Oktan, maddi durumu iyi olan yatırımcının Bakırköy, Bebek ve Yeniköy gibi yerlerden villa, yalı gibi lüks konutlar aldığını ifade etti.

AA